Derya, 25 yaşındaydı. İstanbul’un kalabalığından kaçmış ama başka bir yalnızlığın içine düşmüştü. Şile escort sahile yakın bir mahallesinde, eski taş evlerden birinde, çatısı akan küçük bir odada kalıyordu. Yazları turistlerin cıvıltısıyla dolup taşan, kışınsa sessizliğe gömülen bu kasaba onun hem sığınağı hem de sınavı olmuştu.
Aslen Erzurumlu olan Derya, ailesinin tek kızıydı. Annesi yıllar önce ölmüş, babası ise onun hayatına hep mesafeli durmuştu. Küçük yaşlarda evin yükünü sırtlanmış, okuldan çok mutfağı öğrenmişti. Ama içindeki okuma, yazma isteği hiç sönmemişti. Liseyi dışarıdan bitirmiş, üniversite hayali kurarken ailesi onu evlendirmeye kalkmıştı. Kaçtı. Hem evden, hem geçmişinden.
İstanbul’a geldiğinde ilk olarak Üsküdar’da tanıdık birinin yanına sığındı. Sonra işler sarpa sardı. Escort Şile’de bir otelde temizlikçi olarak çalışmaya başladı. Sessizdi, kimseden bir şey istemiyordu. Ama maaşı kiraya yetmiyor, market poşeti her hafta daha hafif geliyordu.
Bir gün, aynı otelde resepsiyon görevlisi olan bir kadın sessizce yaklaştı:
“Geceleri başka işler de var. Zor değil. Sen karar veriyorsun. Birkaç saat, sonra rahat edersin.”
Derya önce güldü. Sonra sustu. Ay sonu geldiğinde elinde kalanla kira mı, fatura mı ödeyeceğine karar veremedi. Kondom Gecenin karanlığında ilk kez başka bir yola adım attı. Sadece bir defa, dedi. Ama sonra ikinci, sonra üçüncü kez geldi.
Gün geçtikçe içine kapandı. Sahilde yürüyüş yapan insanların yüzüne bakamaz oldu. Aynaya baktığında tanıyamadığı bir yüze rastlıyordu. Bir sabah sahilde yürürken Şile Halk Eğitim Merkezi’nin camında bir ilan gördü.
Bir yanıt yazın