
Ümraniye escort dar sokaklarına akşam çökmüştü. Sokak lambaları bir yanıp bir sönüyor, rüzgârla savrulan yapraklar kaldırımın kenarlarında seksi sessizce sürükleniyordu. Merve, bu sessizliğin içinde adımlarını yavaşlatmadan yürüyordu. Üzerinde ince bir mont, elinde yıpranmış bir çanta vardı. Yüzündeki yorgunluk, yıllardır süren bir savaşın izlerini taşıyordu.
Henüz yirmi üç yaşındaydı. Yaşı gençti ama kader onu erken büyütmüştü. Tokat’tan İstanbul’a, “yeni bir hayat” umuduyla gelmişti. İlk zamanlar bir tekstil atölyesinde çalışmış, ay sonlarını zar zor getirmişti. Ama patron maaşını ödemeyince işten ayrılmak zorunda kaldı. Sonra borçlar, kira derdi, yalnızlık… derken hayat onu köşeye sıkıştırdı.
Bir gece, tanıştığı biri ona “kolay para” kazanabileceği bir yoldan bahsetti. Merve önce reddetti. Ama açlık ve çaresizlik insanın gururunu kemirir. Günler geçtikçe direnci kırıldı, ve sonunda istemediği bir yola adım attı. O günden sonra geceleri Ümraniye escort tenha sokaklarında, kırık ışıkların altında dolaşmaya başladı.
İçinde taşıdığı utanç ve pişmanlık, her sabah yüzüne bakarken onu biraz daha eksiltiyordu. Aynadaki gözleri artık başka birine aitti. Ama ne kadar yorulsa da, ne kadar nefret etse de kendinden, bir çıkış yolu bulamıyordu.
Mahalledekiler onun kim olduğunu biliyor ama konuşmuyordu. Bazıları bakışlarıyla yargılıyor, bazıları ise sessizce acıyordu. En çok canını yakan şey, insanların onu “seçmiş” zannetmesiydi. Oysa o bu hayatı seçmemişti, sadece başka bir seçeneği kalmamıştı.
Bir gece, soğuk bir kış akşamında, Merve bir çocuk milf sesi duydu. Küçük bir kız ağlıyordu, kaybolmuştu. Merve onu evine götürdü, battaniyeye sardı, polise haber verdi. Çocuğun “teşekkür ederim abla” deyişi, içindeki bir duvarı yıktı. O an fark etti ki, hâlâ içinde iyi bir yer kalmıştı.
Bir yanıt yazın